Human Papilloma Virüs enfeksiyonu, dünyada en sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalıktır. Dünya nüfusunun %80’inden fazlasının bu virüsle enfektedir. Düşük oranda cilt teması ile de bulaşabilir. Cilt ve mukozal doku bütünlüğünün bozulduğu yerlerdeki mikro veya makro yarık ve çatlaklardan içeri girerek yerleşir ve enfeksiyon başlar. Virüs anneden bebeğe de geçebilir ve genelde bebekler 6 ayda bu enfeksiyondan kurtulur, HPV enfeksiyonu emzirmeye engel değildir.

HPV enfeksiyonu için en büyük risk faktörü birden fazla eşli olmak ve korunmasız cinsel İlişkidir. HPV enfeksiyonu hiçbir belirti vermeden yıllar sonra problem yol açabilir, bu yüzden virüsün kimden bulaştığını saptamak kolay değildir. Ancak vaka raporları dikkate alındığında ortalama temas sonrası 3 ay sonra enfeksiyon bulguları ortaya çıkabilir.

Özellikle güçlü bağışıklığı olan genç on kişiden dokuzunda HPV ortalama 12 ay en geç iki yıl içinde ortadan kaybolur. Ancak enfeksiyon devam ederse siğil veya kanser vakaları gibi hastalıklara yol açabilir.

HPV nin 200 den fazla tanımlanmış tipi vardır ve iyi huylu tip olarak adlandırılan bazıları (HPV Tip 6-11-40,42,43,44,53,54,61,72,73,81…) cinsel organlarda, makadda veya ağız ve boğazda ve el ve ayaklarda siğil denilen tek tek veya kümeler oluşturan karnabahar benzeri, en çok gri-beyaz renkte bazen de kahverengi renkli olabilen bazen kaşıntılı çabuk yayılan ve büyüyebilen lezyonlar yapar.

Kötü huylu denilen tipleri ise (HPV Tip 16-18-31-33-35-39-45-51-52-56-58-59-68…) ise uzun yıllar ki genellikle ortalama 8 yıldan uzun vücutta kaldığında kadınlarda doğum kanalı, rahim ağzı, makadda, ağız ve boğazda, erkeklerde penis, makad ve ağız ve boğazda kanserlere yol açabilir.

Enfeksiyondan korunmada aşılanma çok etkili ve güvenlidir. Bugün dünyada birçok ülkede rutin aşılama programına alınmıştır. Doğal enfeksiyonda antikor seviyesi daha düşük ve koruyuculuk süresi kısadır, bu sebeple aşılama daha etkin ve uzun sureli koruma sağlar. Kız ve erkek çocuklarında 9-14 yaş arası 2 doz aşılama önerilir. 15-26 yaş arasında yakalama çağı olarak 3 doz aşılama yapılabilir. 26 yaş sonrası 45 yaşa kadar hekim danışmanlığında gerekli isteğe bağlı veya görülürse kişiler aşılanabilir. (Bu konuda detaylı bilgiyi HPV aşıları yazımızda bulabilirsiniz)

Korunmada ikinci önemli nokta her cinsel ilişkide doğru şekilde kondom (prezervatif)

kullanımıdır. Kondom tüm cinsel yapıyı tamamen kapatamadığı için %100 koruma sağlamasa da bulaşı minimum seviyeye indirebilir. Olabildiğince çok eşlilikten uzak durmak da HPV enfeksiyonundan korunmada önemlidir. Sigara içmemek ve östrojen içeren ilaçların hekim önerisi olmadan kullanılmaması da elbette önemlidir.

HPV enfeksiyonu gebelikte de sıkıntılara yol açabilir. Özellikle doğum kanalını etkileyen siğiller gebelikte de müdahale gerektirebilir. Yine doğum şekli, bebeğin enfeksiyonunu önlemek amacıyla sezaryen doğum olarak hekim tarafından önerilebilir. Kordon kanından da geçebilen HPV enfeksiyonu sağlıklı yenidoğanda genellikle 6 ay içinde kaybolur. Ancak bebek vajinal doğum esnasında doğum kanalındaki HPV virüsü ile temas ederse respiratuvar papillomatozis adı verilen solunum yolunu kaplayan siğil benzeri yapılar solunum güçlüğüne yol açabilir ve operasyon gerektirebilir.

Gebelikte HPV nin kötü huylu tiplerinin yol açtığı rahim ağzı kanseri veya kanser öncesi değişimleri tespit edebilmek için rahim ağzı kanser taraması, son bir yıl içinde yapılmadıysa mutlaka önerilmelidir. Böylece gebelikte veya hemen sonrasında ameliyat gereken durumlar tedavi edilir ve geç kalınmamış olur.

HPV enfeksiyonuna karşı kendi bağışıklık sistemimizin güçlü olması şarttır. Her ne kadar cerrahi ve medikal destekler görünen siğillerden kurtulmada etkili olsa da hücrelerimizde yerleşmiş olan HPV yi yok edecek olan kendi savunma hücrelerimiz yani askerlerimizdir. Bu sebeple beden-ruh ve zihin dengemizi sağlamak burada temel nokta olmalıdır. Kliniğimizde detaylı jinekolojik muayene yapılarak ve 21 yaştan büyük olan kadınlarda HPV ve smear testleri uygulanmaktadır.

Genital siğil tanısı konan vakalarda hastaya özgü cerrahi veya medikal tedavi planının yanı sıra geleneksel ve alternatif yöntemleri ve sağlıklı beslenme programı başta olmak üzere zihin-beden terapilerinden de destek alınmaktadır. Kişiye duygusal ve sosyal destek de sağlanmaya çalışılmaktadır.

İçerik Güncelleme Tarihi : 13.05.2023