Yumurtalık kanseri, dünya genelinde kadınlarda görülen kanserler arasında 8. sırada yer almasına rağmen hayati riske neden olan jinekolojik kanserler arasında ilk sırada bulunur. Lakabı ‘sessiz katildir’ çünkü çok geç evrelere kadar ciddi bir belirti vermeyebilir. Risk grubu olmayanlar için henüz etkin bir tarama yöntemi olmadığı için hastalık geç teşhis edilir ve zorlu bir tedavi süreci vardır.

* Hiç gebelik yaşamamış olan (infertil)

* Çikolata kisti (endometriozis) olan Obez

* Sigara kullanan

* 12 yaştan erken adet gören ve 52 yaştan sonra menopoza giren

* Ailesinde yumurtalık, meme, rahim kanseri öyküsü olan özellikle de BRCA1 ve BRCA2 mutasyonları taşıyan

*  Aile öyküsünde Lynch sendromu (kalıtsal polipozis olmayan kalın barsak kanseri) olan

* Karın şişkinliği

* Yemede güçlük çekmek veya erken doygunluk hissi yaşamak

* Sık sık idrara çıkmak veya kaçıracak sıkışık idrara çıkmak

* Tekrarlayan kasık veya karın ağrısı

* Bu şikayetlerin son bir yıl içinde ilk defa ortaya çıkması ya da ayda 12 den fazla tekrar etmesi, hastalık açısından daha önemli ve anlamlıdır. Bu problemleri yaşayan hastanın vakit kaybetmeden alanında uzman bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı hekimine muayeneolması gerekmektedir. Gerekli görüldüğü takdirde hastanın jinekolojik kanser cerrahisi alanında uzmanlaşmış hekime yönlendirilerek gerekli tedavinin başlaması sağlanmalıdır.

Yumurtalık kanseri için tarama yalnızca kalıtsal ailesel kanser öyküsü olan veya kalıtsal olarak yumurtalık kanserine yatkınlığı belirlenmiş olan kadınlara önerilmektedir. Bunun için sık kullanılan testlerin başında kanda CA 125 seviyesine bakılması gelmektedir. Ancak CA 125, iyi huylu olan miyom, siroz, karın içi iltihabı ve adet dönemi gibi birçok durumda yüksek çıkabilmektedir. Doğru teşhis konulabilmesi için hastadan istenecek bir başka tarama yöntemi ise doğum kanalından veya karından yapılan ultrasonografi ile yumurtalıkların ve karın içinin detaylı bir şekilde değerlendirilmesidir.

Ayrıca hastadan karın manyetik rezonansı (MRI), bilgisayarlı tomografi veya bir diğer görüntüleme yöntemi olan PET de istenebilmektedir. Yumurtalık kanserinin erken tanı ve tedavisinin yapılabilmesi için yüksek risk taşıyan kadınların mutlaka gerekli taramaları yaptırması, düşük veya orta dereceli risk kapsamında olan kadınların ise mutlaka jinekolojik muayene için kadın hastalıkları ve doğum uzman hekimine muayene olması gerekmektedir. Ayrıca yıllık jinekolojik muayene ve ultrasonografi, sadece yumurtalık kanseri için değil, tüm üreme organların incelenmesi de önem taşımaktadır.

Kliniğimizde integratif jinekolojik onkoloji:Kadınlarda görülen en ölümcül kanserlerden biri olan yumurtalık kanserinin erken tanı ve tedavisi için yıllık jinekolojik muayene, risk grubu taşıyan kadınlara tarama yapılması ve şüpheli erken belirtilerde zaman kaybetmeden ve ötelemeden bir jinekoloji uzmanına başvurulmalıdır. Kliniğimizde hem bu konuda hem detaylı inceleme ve tarama yapılmakta, gerekli tetkik ve görüntülemeler ve gereğinde tümör genetik paneli

istenmekte ve tanı konması halinde cerrahisi jinekoloji yan dal uzmanları ile yapılmaktadır.

Operasyon ve sonrası dönem tümör genetik konseyi ile planlanmaktadır.

Jinekolojik onkolojide integratif tedavi çok değerli ve faydalı olup ne yazık ki hastanın beden zihin ruh dengesi ve şifa yolculuğunda ona çok destek olabilecek modaliteler yeteri kadar dikkate alınmamaktadır. Biz, kliniğimizde tanı alan onkoloji hastalarımıza modern tıbbın her türlü tedavi yaklaşımını planlarken, aynı zamanda geleneksel ve alternatif pek çok tedaviyi de entegre ederek istişare içinde uygulamaktayız. Bunlar içinde onkolojik beslenme, nefes, yoga-meditasyon, kristal taşlar, aromaterapi, fitoterapi, homeopati, akupressure ve diğer birçok terapi yer alır.

İçerik Güncelleme Tarihi : 13.05.2023